Düşük Yumurta Rezervi
sebepleri ve tedavileri.
Düşük yumurtalık rezervi (düşük over rezerv), bir kadının yumurtalıklarında bulunan yumurtaların (foliküllerin) sayısının azalmış olmasıdır. Yumurtalık rezerv düşüklüğü nedenleri arasında en önemli faktör, kadının yaşıdır. Yaş arttıkça doğal süreçlerde yumurta sayısı azalmaktadır. Çünkü kadınlar kadınlar bir ömür boyu kullanacakları yumurtalar ile doğarlar ve doğdukları andan sonra yeni yumurta yapımı olmaz. Mevcut yumurtalarını yaşla beraber artan bir hızda tüketirler. Özellikle 35 yaşından sonra folikül sayısı ve kalitesi hızla azalır. Kimi vakalarda kadın yaşı genç olsa da yaşıtlarına göre az sayıda yumurtaya rastlanır. Bu vakalarda rezerv azlığına sebep olan faktörün kaliteyi de azaltmış olabileceğinin üzerinde durulmaktadır ve özellikle bu grup hastalarda genetik nedenlerin de akılda bulundurulması gerekir.
Her ay düzenli adet görmek yumurtalık rezervinin iyi olduğunu göstermez. Az sayıda yumurta ile de uzun bir dönem düzenli adet görülebilir.
Yaşın yanı sıra aşağıdaki nedenler de yumurta sayısı ve kalitesinin azalmasında etkin rol oynar:
Yumurtalıkla ilgili operasyonlar
Radyoterapi ve kemoterapi
Sigara ve alkol tüketimi
Endometriozis (çikolata kisti)
Fazla kilo, obezite
Turner sendromu (Genetik nedenler)
Azalmış Yumurtalık Rezervinin Belirtileri
Sağlıklı bir kadın 21-35 gün aralıklarla adet kanaması görür. Yumurta sayısı azaldığında iki adet arasındaki süre gitgide kısalır. Adet arasının kısalması ve adet kanama yoğunluğunun azalması yumurtalık rezervinin azaldığını işaret eder.
Ultrasonografik inceleme ile yumurtalıklar detaylı bir şekilde görüntülenebilir. Transvajinal ultrason ile yumurtalık içerisindeki folikül sayısı net bir şekilde jinekolog tarafından belirlenebilir. Hastanın yaşı göz önünde bulundurulduğunda yaşına uygun yumurta rezervinin olup olmadığı hastaya sadece ultrason yapılarak bile söylenebilir. Eğer yumurta rezervinde bir azalmadan şüpheleniliyorsa, adetin üçüncü günü yapılan hormon tahlilleri ve AMH testi ile hasta doğurganlığı ile ilgili bilgi alabilir.
AMH testinin seviyesi, kısa aralıklarla değişiklik göstermez. Bu nedenle yumurta rezervinin takibinde, ihtiyaç duyulması halinde AMH testini kullanmaktayız. Kadın yaşı ilerledikçe vücuttaki AMH seviyesi düşmeye başlar yani yaşa göre AMH değerleri değişir. AMH seviyesinin çok düşük olması menopoz dönemine yaklaşıldığının işaretçisiyken, seviyenin normalin üzerinde olması polikistik over sendromunun belirtisi olabilir.
Normal (AMH 1,5-4 ng/ml)
Düşük (AMH < 1,5 ng/ml)
Çok düşük (AMH < 0,5 ng/ml)
Özellikle 35 yaşın altındaki kadınlarda AMH düşüklüğü erken menopoz habercisi olabileceği için doktor, ne yapması gerektiği yönünde hastasını yönlendirmelidir. Eğer hasta evliyse ve çocuk sahibi olmayı istiyorsa tüp bebek tedavisi ile gebelik elde edilebilir. Yumurtalık rezervinin azalması gebe kalınamayacağı anlamına gelmez. Az yumurta ile de tüp bebek tedavileri ile hamile kalan birçok hastamız bulunmaktadır. Bekar hastalarımız içinse yumurta dondurma işlemi uygulayarak gelecekte bebek sahibi olma şansı yaratılabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde sperm ve yumurta hücreleri laboratuvar ortamında bir araya getirilerek dölleme işlemi gerçekleştirilir. Sağlıklı embriyo üretimi, tüp bebek merkezinin embriyoloji laboratuvarının teknolojik donanımı ve embriyologların deneyimiyle doğrudan ilişkilidir. Sınırlı sayıda yumurtası olan hastalarda, oluşan embriyoları sürekli olarak gözleme şansı sunan embriyoskop teknolojisi ile en iyi gelişim gösteren embriyo seçilerek anne adayının rahmine yerleştirilip, gebelik şansı artırabilmektedir.
Havuz yönteminin en önemli avantajlarından bir tanesi transfer edilecek embriyo sayısını artırması, diğeri ise birlikte çözülen embriyoların takip edilerek tutulma kapasitesi en iyi olan embriyonun seçilmesidir.
Yumurta Rezerv Düşüklüğü Nedenleri
Yumurtalık rezervinin azalmasının en önemli nedeni yaşın ilerlemiş olmasıdır. Yaş ile yumurta sayısı ve kalitesi azalmaktadır. Özellikle ailesinde erken menopoz öyküsü olan kadınların yumurta sayısının ve kalitesinin genç yaşta azalma potansiyeli daha yüksektir.Yaşın yanı sıra aşağıdaki nedenler de yumurta sayısı ve kalitesinin azalmasında etkin rol oynar:
Yumurtalıkla ilgili operasyonlar
Radyoterapi ve kemoterapi
Sigara ve alkol tüketimi
Endometriozis (çikolata kisti)
Fazla kilo, obezite
Turner sendromu (Genetik nedenler)
Azalmış Yumurtalık Rezervinin Belirtileri
Sağlıklı bir kadın 21-35 gün aralıklarla adet kanaması görür. Yumurta sayısı azaldığında iki adet arasındaki süre gitgide kısalır. Adet arasının kısalması ve adet kanama yoğunluğunun azalması yumurtalık rezervinin azaldığını işaret eder.
Ultrasonografik inceleme ile yumurtalıklar detaylı bir şekilde görüntülenebilir. Transvajinal ultrason ile yumurtalık içerisindeki folikül sayısı net bir şekilde jinekolog tarafından belirlenebilir. Hastanın yaşı göz önünde bulundurulduğunda yaşına uygun yumurta rezervinin olup olmadığı hastaya sadece ultrason yapılarak bile söylenebilir. Eğer yumurta rezervinde bir azalmadan şüpheleniliyorsa, adetin üçüncü günü yapılan hormon tahlilleri ve AMH testi ile hasta doğurganlığı ile ilgili bilgi alabilir.
AMH Testi Nedir?
Anti-Müllerian Hormon (AMH) testi, hastadan kan örneği alınarak hızlıca uygulanabilen ve yumurtalık rezervi hakkında bilgi veren bir testtir. Testin güvenilir olması için laboratuvarın standardizasyonunun iyi olması büyük önem taşımaktadır.AMH testinin seviyesi, kısa aralıklarla değişiklik göstermez. Bu nedenle yumurta rezervinin takibinde, ihtiyaç duyulması halinde AMH testini kullanmaktayız. Kadın yaşı ilerledikçe vücuttaki AMH seviyesi düşmeye başlar yani yaşa göre AMH değerleri değişir. AMH seviyesinin çok düşük olması menopoz dönemine yaklaşıldığının işaretçisiyken, seviyenin normalin üzerinde olması polikistik over sendromunun belirtisi olabilir.
AMH Değerleri
Yüksek (AMH > 4 ng/ml)Normal (AMH 1,5-4 ng/ml)
Düşük (AMH < 1,5 ng/ml)
Çok düşük (AMH < 0,5 ng/ml)
Özellikle 35 yaşın altındaki kadınlarda AMH düşüklüğü erken menopoz habercisi olabileceği için doktor, ne yapması gerektiği yönünde hastasını yönlendirmelidir. Eğer hasta evliyse ve çocuk sahibi olmayı istiyorsa tüp bebek tedavisi ile gebelik elde edilebilir. Yumurtalık rezervinin azalması gebe kalınamayacağı anlamına gelmez. Az yumurta ile de tüp bebek tedavileri ile hamile kalan birçok hastamız bulunmaktadır. Bekar hastalarımız içinse yumurta dondurma işlemi uygulayarak gelecekte bebek sahibi olma şansı yaratılabilmektedir.
FSH Testi Nedir?
FSH (Follikül Stimulan Hormone) testi, adetin 2. veya 3. gününde kanda yapılan bir hormon testidir. FSH, hipofiz bezinden salınan bir hormondur ve kadınlarda yumurtaların gelişmesine katkı sağlar. FSH testinde her ay farklı değerler çıkabilir, bu değerlerden en yükseği baz alınır. Yüksek FSH, düşük yumurta rezervine işaret eder. Normal değerlerde bir sonuç almak tek başına yumurta miktarının iyi olduğu anlamına gelmez. FSH ile birlikte AMH testini de değerlendirmek yararlı olacaktır.Yumurta Rezervi Düşük Olan Bir Kadın Hamile Kalabilir mi?
Yumurta rezervi az olanlar tüp bebek tedavisi ile gebe kalabilmektedir. Gebeliğin oluşması; sağlıklı bir embriyo ve bu embriyoyu kabul edecek uygun bir rahim iç zar tabakasının varlığına bağlıdır. Sağlıklı bir embriyo gelişimi için ise kaliteli sperm ve yumurta hücrelerine ihtiyaç vardır.Tüp bebek tedavisinde sperm ve yumurta hücreleri laboratuvar ortamında bir araya getirilerek dölleme işlemi gerçekleştirilir. Sağlıklı embriyo üretimi, tüp bebek merkezinin embriyoloji laboratuvarının teknolojik donanımı ve embriyologların deneyimiyle doğrudan ilişkilidir. Sınırlı sayıda yumurtası olan hastalarda, oluşan embriyoları sürekli olarak gözleme şansı sunan embriyoskop teknolojisi ile en iyi gelişim gösteren embriyo seçilerek anne adayının rahmine yerleştirilip, gebelik şansı artırabilmektedir.
Yumurta Rezerv Düşüklüğü Tedavisi
Yumurta rezervini ilaç vererek düzeltmek mümkün değildi. Düşük over rezervi (yumurtalık rezervi) olan ve AMH değeri düşük olan kadınlarda tüp bebekte tedavisinde yeteri kadar iyi kalitede embriyo elde etmeye yönelik olarak, havuz yöntemi kullanılır. Bu yöntemde, embriyo transferi yapılmadan önce iki veya daha fazla kez yumurta toplanarak yapılan embriyolar arasından en iyileri seçilerek rahme transfer edilir. Havuz yönteminde en önemli faktör embriyoların saklanmasına olanak veren, dondurma tekniğidir. Merkezlerimizde dondurma-çözdürme işlemi embriyoya zarar vermeden yapılabilmektedir. Düşük over rezervi olan ve tekrarlayan IVF başarısızlığı olan hastalara bu yöntem en uygun tedavi şeklidir.Havuz yönteminin en önemli avantajlarından bir tanesi transfer edilecek embriyo sayısını artırması, diğeri ise birlikte çözülen embriyoların takip edilerek tutulma kapasitesi en iyi olan embriyonun seçilmesidir.